GetFashion

CARTIER AŞK BİLEZİKLERİ

Herkese merhaba! Umarım güzel bir hafta geçirirsiniz:) Bu pazartesi sendromumuzu dağıtmak için güzel bir şeylerden bahsetmek istedim! Popüler havasından asla ödün vermeyen Cartier aşk bilezikleri farklı bileklik kombinleriyle bugünkü yazımda sizlerle!

Bu bilezik 1969 yılında Aldo Cipullo tarafından tasarlandı. Tasarımın esin kaynağı ise ortaçağ bekaret kemeri. Resimden de anlaşılacağı gibi bileziğin üzerinde bir kilit var. Yani bu bilezik öyle her istediğinizde kolunuzdan çıkmıyor, kolunuza taktıktan sonra anahtar sevgilinizde kalıyor:) Zaten “Aşk Bileziği” denmesinin nedeni de sevgilinizin size bağlılığını ve bitmeyecek sevgisini temsil etmesi.

18 ayar altın ve platinyumdan yapılan bu bileziklerin pembe, sarı ve beyaz renkleri bulunuyor. Safir ve ametist taşlı modeli ise “Rainbow” olarak adlandırılıyor. Bu serinin en ışıltılı modelleri ise çok taşlı olanları.

Sevginin ve bağlılığın simgesi bu bilezikleri de ünlüler farklı stillerde yorumluyor. Çıkarması kolay olmayan bu bilezikleri gün içinde deri bileklikler ve boncuk bileziklerle kombinleyerek hoş bir tarz yaratıyorlar. Davetlerde ve özel günlerde ise tek başına kullanarak stillerine zarafet katıyorlar. Stiline anlamlı bir şıklık katmak isteyen için doğru bir seçim! Ben en çok pembe rengini sevdim. Altın ve sarısı da en az pembe kadar güzel ama pembenin daha spor şık bir havası var.

Bu bileziğe karşı koyamayan ünlüler ise saymakla bitmiyor… Jennifer Aniston, Mila Kunis, Kate Hudson, Kourtney Kardashian günümüz isimlerinden bazıları. Angelina Jolie, Fergie ve Rihanna’da bu aşk bileklikleri ile kendilerini kilitlemiş isimler arasında.

Bu tasarım uzun süre sıkılmadan bileğinizde taşıyabileceğiniz, hatta çocuklarınıza bile kalabilecek değerli bir hediye. Sevgi elbette elle tutulur bir şey değil ve somut olan hiçbir şeyin sevginin yanında değeri yok. Mesela sizi tanımasam da bu satırlarda buluşmak gibi sevgi, bağlılığımız ve dostluğumuz…

Her zaman sonsuz sevginin sizinle olmasını diliyorum.

Kaynak:buseterim.com.tr

Gözlük Modası

Geçen birçok yaz gibi bu yazda gözlüklerimiz ünlü tasarımcıların ellerinde şekilleniyor ve trend alarmının zillerini çalıyor. Elbiselerimizden ayakkabılarımıza kadar her türlü aksesuarın kilit noktası olan gözlüklerimiz bu sezonda tazeliğini korumaya devam ediyor. Sokak stillerine göz attığımızda ise hepimiz cool ve iddialı gözlüklerin etkisi altında kendi stilimizi yaratıyoruz.

Çantalarımız, kolyelerimiz ve küpelerimiz kadar gözlüklerimizde doğru stilin ipuçlarını bizlere veriyor. Vintage-retro ya da daha popüler, casual tarzda ki gözlük seçimlerimiz bütünün parçasını oluşturmakla kalmıyor, kimliğimizin birer parçası haline geliyor.

Günlük yaşantınızda stiliniz sade ve yalın bir çizgide ilerliyorsa elbette ki gözlük tercihlerinizde bu göstergede daha minimal dokunuşlara sahip bir çizgide ilerleyecektir. Bu doğrultuda birçoğumuz klasik tarzdaki gözlük modellerini tercih ediyor olacağız. Bu konuda elbette ki tercihimiz birçokları gibi Ray-Ban’in klasik modelleri olacaktır.

Ray-Ban modelleri arasında Wayfarer gözlüklerini hepimiz biliyoruz. Bu gözlük modelini 1952 yılında tasarlayan Ray-Ban’in tasarımcısı Raymond Stegeman, Ray-Ban gözlüğe o dönem için büyük bir yenilik olarak plastiği dahil ediyor. Audrey Hepburn’ün ‘Breakfast at tiffany’s’ filminde kullanması ile birlikte Marilyn Monroe sayesinde de ikonikleşen Wayfarer, hepimiz için birer ‘kült’ haline geliyor.

Wayfarer gözlüğün seveni bu kadarla bitmiyor ve Madonna, Bob Dylan, John Lennon, Andy Warhol gibi ünlülerde tercih ediyor. 1970’lerde bu modele ilgi biraz azalsa da 1980’lerin başından günümüze kadar her yaz tercih edilen gözlük modelleri arasında yerini koruyor.

Tercihiniz daha sofistike ve çarpıcı gözlüklerse bu konuda yuvarlak gözlükler modanın ve trendlerin zamansızlığından yararlanırcasına vitrinlerde yerini koruyor. Yuvarlak gözlükler, ünlü tasarımcıların yenilik ve yaratıcılıkta son nokta olarak nitelendirdikleri tasarımları arasında yer almasa da, her sezon kendini yeniden şekillendirerek arzu nesnelerimiz halini alıyorlar.

Yuvarlak çerçeveli gözlükler, geniş alınlı ve dar çeneye sahip kare yüzlere daha çok yakışıyor. Bu sezon içerisinde vintage-retro tasarımlara yer veren tasarımcılar, ten-nude adını verdiğimiz modeller ile de beyaz renkli çerçevelerin yuvarlak gözlüklerde öne çıktığının haberini veriyor. Aynalı camlar uzun zamandır trend olmakla birlikte, yuvarlak çerçeveli gözlükler de trend olmaya devam ediyor.

Yuvarlak çerçeveli gözlükleri ya da kare çerçeveli gözlükleri tercih ederken dikkat edilmesi gerekilen nokta yüz hatlarınızın biçimimden geçiyor. Kare biçimli, sert ve kemikli bir yüze sahipseniz tercihiniz yuvarlak gözlüklerden yana olabilir. Bu sayede yüz hatlarınızın keskin geçişlerini yumuşatabilirsiniz. Eğer yuvarlak bir yüze sahipseniz tercihinizin çok büyük olmamak şartıyla kare biçimli bir gözlük olabilir.

Aslında işin özünde bir gözlüğün trend olmasından çok yüz şekline göre seçilmesi de işin doğru tarafını vurguluyor diyebilirim. Bu yüzden de doğru seçimi yapmak yine size kalıyor : )

Kaynak:buseterim.com.tr/en-moda-gozlukler-2/

SİNEM KOBAL’IN GARDIROBU

Bu ay ünlülerin gardırobunda genç, başarılı ve stiliyle herkesin merak ettiği birini ağırlıyorum: Sinem Kobal! Sinem’in evinin harika bir enerjisi var, ev çok zevkli ve keyifli döşenmiş. Sinem o kadar sıcak karşılıyor ki beni, sohbete neredeyse hemen başlıyoruz. Evet işte çok merak ettiğiniz sorular ve gardıroptan kadraja takılanlar..

*Stilini nasıl tanımlarsın?

Gözüme ruhuma hitap eden, kendimi huzurlu ve mutlu hissettiğim herşey! Genel olarak sade ama şık olmayı severim. Bu stilin en iyi temsilcilerinden biri olan Kate Moss’a bayılıyorum.

*Yurt dışında alışveriş yapmaktan zevk aldığın yerler nereler? Favori tasarımcı ve markan var mı?

Amerika tabiî ki alışveriş için ideal yerim diyebilirim. Özellikle Club Monaco’yu ve vintage mağazalarda gezmeyi çok seviyorum. Türkiye’den favorim ise Tuvana Büyükçınar. Alışveriş yapmayı sevdiğim markalar ise Prada ve Topshop .

*Takipçilerime önerebileceğin kullanıp memnun kaldığın bakım ürünleri var mı?

Yüz için Kiehl’s in Midnight Recovery Concentrate ürünü tam bir iksir! Belirli aralıklarla kullanmalarını tavsiye ederim, cildinizin ışıl ışıl parlayacağından emin olabilirsiniz. Bir de kendi kürüm var: 3 gün gül suyunu ve 4 günde sodayı yüze tonik gibi kullanın, sonucu görün. Ve makyaj çıkarmak için su bazlı Bioderma Sebium Gel Maossant kesinlikle mükemmel.

*Takmayı en çok sevdiğin aksesuar nedir?

Kolye ve bileklik vazgeçilmezlerim. Bir sürü takıyla dolu bileklere bayiliyorum, arm party konsepti sanki benim için yaratılmış. Ülseven takılarım ise favorilerim.

*Modayı takip etmek zorunda olduğun bir iş yapıyorsun, bu özel hayatındaki kıyafet seçimini de etkiliyor mu?

Modayla yakın olan projelerde yer almam tabiki bu konuda vizyonumu genişletiyor. Ama bana yakışmadığını düşündüğüm bir kıyafeti işim gereği giysem bile günlük hayatımda moda diye giymem. Tercihlerimi ise uyandığım gün ve ruh halim belirler.

*Hangi parfümü kullanıyorsun?

Chopard Wish, kokusu ve kalıcılığı ile benim 1 numaram.

*Türkiye’de ve yurt dışında takip ettiğin bloglar var mi?

Olmaz mı! En başta sen. Yurtdışından ise Chiara Ferragni ve The Sartorialist’in bloguna göz atmayı çok seviyorum.

*Yıllardır hep uzun ve bakımlı duran saçlarının sırrını herkes çok merak ediyor. Bakım yapıyor musun ve hangi ürünleri kullanıyorsun?

Aktarlardaki yılan badem yağı karışımını mutlaka öneririm. Son keşfim ise keratin bakımı, saçı inanılmaz toparliyor ve hacim veriyor. Genelde bakımlar saçı ağırlaştırır o yüzden saçınızın hem hacimi kaybolmasın hem de toparlansin istiyorsanız mutlaka keratin kullanın. Günlük hayatta Saç uçlarina argan yaği o yoksa kokusunu sevdiğiniz herhangi bir yağı sürüp kuruluğunu alabilirsiniz.

*Formunu nasıl koruyorsun? Nasıl besleniyorsun ve spor yapıyor musun?

Düzenli spor yapıyorum: Pilates ve koşu. Koşuyu özellikle açık havada yapmayı tercih ediyorum çünkü çok daha etkili olduğunu düşünüyorum. Yemekle ve tatlılarla aram fazla iyi, bunu da spor yaparak dengeliyorum. Kilomu böyle kolaylıkla koruyabiliyorum. Beslenirken organik ürünleri tüketmeye çalışıyorum. En önemli kuralım ise sabah aç karnina mutlaka bir bardak ılık su ve normal su ictikten sonra kahvalti etmek. Bunu her yemek oncesi de mutlaka uyguluyorum.

*Son olarak Romantik Komedi 2: Bekarliga Veda filminde canlandırdığın Didem’in stillini nasıl buluyorsun?

İnanılmaz beğeniyorum giyim tarzını ve kendime çok yakın buluyorum. Bir tek farkla: Ben öğlen vakti Didem kadar topuklularla gezemem Onun dışında baktığında gardırobumuz çok benziyor.

Sinem’e misafirperverliği için çok teşekkür ederek çıkıyorum ve Sinem’in tarzını yakalamak isteyenlere son filmini şiddetle öneriyorum..

Kaynak:buseterim.com.tr/sinem-kobalin-gardirobu/

2014 Mango Defilesi

Haftanın Rengi: Pasteller

‘Renklerin mevsimi olur mu?’ demeyin, olur! Bazı renkler vardır, baharın, güneşin, canlılığın habercisi olan… Evet tam tahmin ettiğiniz gibi pastel renklerden bahsediyorum!

Mint yeşili, yavruağzı, bebek mavisi, pudra pembesi ve sayamadığım bir sürü ton. Hepsi pastel denilince akla ilk gelen renklerden ve hiç kuşkusuz yaz aylarının ana renkleri arasındalar. Podyumlardan da aşina olduğumuz bu renklere tüm ünlü moda tasarımcıları İlkbahar/Yaz 2014 koleksiyonlarında yer vererek bizleri şaşırtmadılar.

Yaz demek tazelik, hafiflik demek. Kış aylarında vazgeçilmezimiz olan koyu renkleri artık rafa kaldırmanın vakti geldi de geçiyor bile. Eminim ki bu renkler hepinizi canlandıracak, yenileyecek! Olabildiğince naif ama bir o kadar da romantik olan pasteller kadın-erkek ayrımı yapmadan her tende müthiş bir uyum yakalayabiliyor. Üstelik güneşin sıcaklığıyla bronzlaştırdığı tenle birlikteliği de bir başka güzel.

Tabii pastel tonlarının kumaşlar üzerindeki kullanımları da yarattıkları etkide belirleyici rol oynuyor. Hafif ve şık kumaşlarla yakaladıkları etkileyici görünüm yazın ruhunu yansıtıyor. Tül, dantel, şifon gibi kumaşlarla desteklenen o romantik duruşu da unutmamak gerek!

Dekorasyonda pastel tercih etmek istiyorsanız eğer %100 özgürsünüz:) Geçen haftalarda yazmış olduğum renklerin aksine bu renkler her alanda cömertçe kullanılabilecek naifliğe ve samimiyete sahip! Kombinlemesi de bir hayli kolay. Yanlarına ister tamamlayıcı bir renk seçin ister koyu pigmentli bir renk. Seçim sizin!